Sayfalar

25 Ocak 2012 Çarşamba

Memories of Matsuko (2006)




Memories of Matsuko, 2006 yılında Tetsuya Nakashima tarafından yazılıp yönetilmiş bir Japon filmi. Seneryonun konusu Muneki Yamada tarafından yazılımış bir romana dayanıyor.
Film trajikomik denilecek bir yapıya sahip ama ana hatları ve elde edilen sonuca bakılacak olursa direkt dramatik bir film, başlar başlamaz rengarenk mekanlar, insanlar, şarkılar, çiçekler böcekler, ani efektler insanı tedirgin ediyor, canlı renkler, uçuşan çiçek-böceklere şaşırmıştım aslında pek de tanıdığım bir yönetmen değildi daha önce Confession isimli filmini izlemiştim ki, muhteşem çekimlerin olduğu yine efekli bir filmdi fakat inanılmaz farklı bir havası vardı. Her iki film de çok başarılı tabi.
Rengarenk mekanlar ve kıyafetler filmi izledikçe zevk vermeye başlıyor, Matsuko’nun anılarını geniş bir hikaye yelpazesi ile izliyoruz. Aşkı arayan dürüst bir kadın; ana fikir klişe olsa da bize sunuluşu sıra dışı, akıcı ve çoğu Asyalı film gibi estetik; kadınlar güzel ve tutkulu adamlar çekici ve vahşi vs.
Filmin konusundan bahsetmek gerekirse isminden de anlaşıldığı gibi Matsuko adındaki bir kadının hatıralarını, büyük oranda acı hikayelerini                          izliyoruz.
Filmin ilk dakikalarında Sho’yu görüyoruz. Sho,yirmi yaşında ailesinin yanından ayrılıp yalnız yaşayan, aslından bir müzik grubu olan ama tembelliğinden dolayı hem müziği bırakan hem de bıkkın ve isteksiz hallerinden dolayı kız arkadaşını kaybeden, odasında oturup sadece yemek yiyen ve porno film izleyen bir gencin kısa özletle hayatının mahfolmakta olduğunu görüyoruz, ta ki bir gün babası elinde hiç tanımadığı Matsuko  halasının külleriyle odasına geldiği ana dek. Belki de halası gibi hatalar yapacakken bir şekilde hayatının akışı değişecek.
Babasından biraz bilgi aldıktan sonra Sho halasının yaşadığı yere ve en son yaşadığı eve gidiyor. Komşularından ve birkaç arkadaşından Matsuko’nun yaşamına dair büyük bilgiler alıyor. Müzik öğretmeni olan Matsuko dürüstlüğü ve aşka olan tutkusu yüzünden bir çok zorluk yaşıyor, çocukluğundan, orta yaşlı haline gelene kadar tüm hikayesini Sho ile birlikte keşfediyoruz. Yaşadığı aptalca aşkları da , öldürülmeyi de hak etmiyor. (Filmden ne kadar bahsedersem bahsedeyim konuyu izlemeden kavrayamazsınız o yüzden ‘’spoiler’’ diye belirtmiyorum.) Kötü şansı ve kötü seçimleri bir insanı ne hale sokabiliyor görüyoruz.
Yönetmen filmi pastel ve parlak renklerle süslemiş, müzikleri de oldukça hoş ve filmle tamamen bütünleşmiş. Baş rol, güzel Nakatani Miki’nin de emeği çok fazla çünkü harika bir performans sergiliyor. Özellikle ağız büküp, şaşı gözüyle babasını güldürmeye çalışması baya hoş ve işin esprili kısımlarından.
Aslında Ryu adındaki kişinin hayatına yön verdiği, çalkantılı bir geçmiş sahibi, öldürülmüş kadının, acıdan beslenmiş hikayesini izliyoruz.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder