Irreversible, yönetmenliği ve senaryosu Gaspar Noe’ye ait, ,
Fransız drama filmi. Baş rollerde güzelliği ile büyüleyen Monica Bellucci,
çoğumuzun Elizabeth filminden tanıdığı Vincet Cassel ve oyunculuğuna ilk kez
şahit olduğum Albert Dupontel’i görüyoruz.
Filmin anlatımı on üç parçaya ayrılmış ve ters yönde
kronolojik sırayla sunulmuştur. Film jeneriği de aynı şekilde ters yazılmıştır.
Irreversible, Noe’nin
bir önceki filmi ‘’I Stand Alone’’dan
bir sahne olan, iki sarhoş adamın sohbetiyle başlıyor. (izleyenler
filmin son veya ortalarında başka bir filmin sahnesi olduğunu anlayacaktır.)
Daha sonra kamera dışarıdan gelen seslere yöneliyor ve biz de onunla birlikte o
ortamdan uzaklaşıp neler olduğunu anlamaya çalışıyoruz. ‘’RECTUM’’ adında bir
barda olay çıkmış belli ki ve ambülans, polis arabaları, etrafta tuhaf tipler,
ortam karanlık, kamera açıları ve hareketleri insanı sarsıyor, biraz başımız
dönüyor hala anlayamıyoruz ama şu Rectum adındaki mekanın gay bar olduğu kesin.
Film ilerledikçe bir adamın bu barda Tenia adlı adamı aradığını görüyoruz ki
çok sinirli, işin içinde intikam duygularının olduğu kesin. Daha sonra tek
olmadığı anlaşılıyor yanında bir arkadaşı daha var intikamcı adam Marcus’a
yardım etmeye çalışıyor. Sadece iri yarı eş cinsellerin bulunduğu ortamda
Markus tacize de uğruyor tabi adamlar bir bardan ziyade zevk köşküne
döndürmüşler bu karanlık loş ortamı ayrıca buram buram şiddet kokuyor.
‘’İçeride sadist birileri mi var, Tenia kim? ‘’ gibi düşünceleri kafamıza
sokuyor yönetmen, bir nevi ipucu. Sonra işte o çok tartışılan sahne ile
karşılaşıyoruz, vahşi ve acımasız tecavüz sahnesi, önümüze direkt bu sahneyle
gelmiyor yönetmen, küçücük ayrıntı olayın ne kadar da olası ne kadar da kolay
yaşanabilecek ve herkesin başına gelebilecek bir durum olduğu mesajını veriyor.
Bir kadın açık seçik giyinmiş, çok hoş ve gece yarısı yalnız bir yere gitmek
istiyor veya her hangi bir yerden eve dönmek istiyor. Alt geçidi kullanıyor
(çoğu kadını korkutur) ve asla dahil olmayacağı bir dünyanın içinde buluyor
kendini. Travesti biri ile tartışan çok çirkin bir adam ve o çirkin adamın bu
bambaşka dünyadan gelen güzel kadın Alex’ten
aldığı korkunç intikam, önce sadistçe tecavüz ediyor ardından çirkin
olmasının öcünü bu güzel kadından alırcasına yüzünü paramparça hale getiriyor.Yönetmen
bu dehşet anın görüntülerini uzun tutmuş, Alex’in yer altından geçmeye
çalışması ise oldukça kısa. Bu bölümden sonra film netlik kazanır ve öfkeli
adamların amacı anlaşılır. Marcus’un Tenia’dan intikam alıp alamayacağını da
izleyip görün derim.
Filmin tamamını izlediğimizde verilen mesajın, şiddet ve
alıkoyma içeren porno filmlere göndermeler yapıldığı sonucuna varabiliriz. Ayrıca filmin başında ve sonunda yönetmenden ''Time destroys all things'' mesajı var.
Irreversible, 2002’nin en sert filmleri arasında yerini
almıştır. Stocholm International Film Festivali’nde en iyi film ödülünü
kazanmıştır. Filmin müzikleri Daft Punk’tan tanıdığımız Thomas Bangalter’e ait.
Ah bir dayanabilsem de sonunu getirebilsem şu grotesk filmin. İlk 15 dakikasından ileriye gidemedim bir türlü. İçim dışıma çıktı :D
YanıtlaSil