Sayfalar

12 Aralık 2011 Pazartesi

The Blues Brothers (1980)



The Blues Brothers yönetmenliğini John Landis’in yaptığı seneryosu yine John Landis ve Dan Aykroyd’a ait olan müzikal bir komedi. Blues Kardeşleri John Belushi ve Dan Aykroyd canlandırmıştır. Filmde Blues Brothers orkestrası izleyicilere adeta müzikal bir şölen sahneler, hatta bazı performanslarda; Aretha Franklin, James Brown, Cab Colloway, Ray Charles ve John Candy’nin unutulmaz eserleri sergilenir. Bazı sahnelerde Steven Spielberg gibi ismler de yer almaktadır.
Film Jake  Blues’un hapisten çıkması ve kardeşi Elwood Blues ile buluşup yatılı okulda kendilerini yetiştiren Rahibe “The Penguin” i ziyarete giderler ancak okullarının satılacağı haberini alırlar, bu durumdan kurtulmanın tek yolu ise her zamanki gibi paradır, yaklaşık 5000 dolar ve 11 gün içerisinde toparlanması gerekli. Blues adamları beş parasız olmalarına rağmen yardım etmek isterler ve eski  Blues gruplarını tekrar toplamaya karar verirler ve büyük konserler vererek parayı toplayacaklarına inanırlar, Bu görevi “mission from God” olarak adlandırılar fakat öncesinde yeni işleri olan, grup elemanlarını toplamak zorundalardır.
Grubu toplama çabaları ve bir araya geldikten sonra yaşananlar, müzikal keyifle birleşince kusursuz oluyor ayrıca diyaloglar çok sağlam, anlamsız bir çok davranış var tam bana göre ‘’Dry Toast’’ un hayranıyım, o saçma sapan 5 metre kare otel odası ve tren geçişlerinde odanın kıyamet olurcasına sallanmasının ve umursamayıp uyumaya çalışmalarının da!. Hiçbir boş zımbırtı onları rahatsız etmiyor, hep önemli işlerin peşinde koşan özlediğimiz insan tipleri. Nazi sahnesini ve kardeşleri öldürmek isteyen bayanı da unutmamak gerek bu çılgın bayanı ise Star Wars'tan tanıdığımız  Pricess Leia. :)
 Muhteşem bir klasik izlemeyen kalmasın! Son sözüm: “It is not the hat, ,it is not the sunglasses, it is not the brifcase, it is the music!”



1 yorum:

  1. Bence de "izlemeyen kalmasın". O kadar eğlenceli ki.. James Brown, Ray Charles ve birçok efsanevi şarkıcıyı da filme ekledikleri harika olmuş. Hep bana lise yıllarımı hatırlatır. İlk o zaman izlemiştim. Çok sıcak bir filmdir :) Eline sağlık.

    YanıtlaSil